Nasır, bir tür deri kalınlaşmasıdır. Ancak bu kalınlaşma, ayak topuğu gibi yüzeysel ve düzgün bir kalınlaşma değildir; doku derinliğine doğru ilerleyen piramit şeklinde bir yapı gösterir. Vücut, savunma amacıyla o bölgedeki deriyi kalınlaştırırken hatalı bir tepki verir ve bu şekilde nasır oluşur. Hiçbir şikayete yol açmayan, düzgün yüzeyli deri kalınlaşmaları ise hiperkeratoz olarak adlandırılır.

Nasırın Çeşitleri
Nasırlar arasında büyük farklar olmasa da genellikle dört grupta incelenir: yumuşak, sert, damarlı ve tohum şeklindedir.
Yumuşak nasırlar:
Ayak parmaklarının birbirine sürtünmesi veya baskı yapması sonucu oluşur. Genellikle parmak aralarında görülür ve tabandaki lezyonlara göre daha yumuşaktır.
Sert nasırlar:
En sık taban bölgesinde görülür. Sürekli basınca maruz kaldığı için yapısı serttir ve çevre dokulardan kolayca ayrılır. Zaman zaman taban siğiliyle karıştırılabilir.
Damarlı nasırlar:
Çoğunlukla damarsız yapılardır, ancak bazı bölgelerde damar içeriği fazla olan tipleri görülebilir. Nadir rastlanır.
Tohum nasırlar:
Aslında tam olarak nasır sayılmaz. Genellikle topuk bölgesinde, derinin fazla kalınlaşması sonucu noktasal sertlikler şeklinde görülür. Tedavisi ponza taşı gibi sıyırıcılarla yapılır. En iyi sonuç, banyo sonrası cilt yumuşamışken elde edilir.
Nasır Neden ve Nasıl Oluşur?
Temel nedeni, sürekli ve tekrarlayan küçük darbelerdir. Toplumda dar ayakkabıların yaptığı yönünde yaygın bir inanış vardır; ancak dar ayakkabı geçici yaralara neden olur, kalıcı nasırın asıl sebebi değildir. Nasır, ayağın belirli bir noktasına her adımda küçük darbeler uygulanması sonucu oluşur. Vücut bu darbeye karşı savunma tepkisi olarak o bölgedeki deriyi kalınlaştırır.
Nasır Vücudun Nerelerinde Görülür?
En sık ayaklarda görülür. Özellikle serçe parmağının dış kısmı, baş parmağın iç kısmı, taban ve topuk en çok etkilenen bölgelerdir. Daha nadir olarak ellerde de oluşabilir. Kalem tutmak, klavye kullanmak veya müzik aleti çalmak gibi tekrarlayıcı hareketler elde nasır oluşumuna yol açabilir. Sürekli masa kenarına yaslanan kollar veya diz üstü oturma alışkanlıkları da bu bölgelerde görülür.
Nasır Oluşmaması İçin Nelere Dikkat Edilmeli?
En etkili koruma yöntemi, nasıra neden olan etkeni ortadan kaldırmaktır. Ayakkabı ayağı tam kavramalı, ne dar ne de bol olmalıdır. Farklı kalıplarda birkaç ayakkabı edinmek ve her gün farklı bir model giymek faydalıdır. Bir bölgede nasır başlangıcı fark edildiğinde ayakkabı tarzı hemen değiştirilmelidir. Bu önlemler tedavi sonrası tekrarı önlemek açısından da önemlidir.
Nasırdan Korunmak İçin Tabanlık veya Ped Kullanımı
Silikon tabanlık veya silikon ped kullanımı, ayağa gelen darbeyi emerek basıncı azaltır. Bu sayede hem nasır oluşma riski hem de mevcut nasırın neden olduğu ağrı azalır. Ancak bu ürünler tedavi etmez, sadece destek sağlar. Tedavi sonrası kullanıldığında tekrarlama olasılığını düşürür.
Nasır ile Siğil Arasındaki Farklar
Her iki sorun sıkça karıştırılır. Aralarındaki temel farklar şunlardır:
- Nasırın yüzeyi düzdür, siğilinki pürtüklüdür.
- Nasır basınca duyarlıdır, siğil kenarlarına dokunulduğunda ağrır.
- Siğilin içinde siyah noktacıklar (kan damarları) bulunur, nasırda bu yoktur.
- Nasır şeffaf ya da cilt rengindeyken, siğil mattır.
- Siğil HPV virüsü kaynaklıdır ve bulaşıcıdır; nasır mekanik basınç sonucu oluşur.
Nasır Kendiliğinden Geçer mi, Tedavi Gerekir mi?
Nadir durumlarda, örneğin kişi uzun süre yürüyemez veya ayağını kullanmazsa, nasır üzerindeki baskı kalktığı için kendiliğinden kaybolabilir. Ancak bu durum istisnadır. Çoğu vakada kalıcı tedavi gerekir.
Nasır Bandı İşe Yarar mı?
Yüzeydeki sert kısmın yumuşayıp dökülmesini sağlar ve ağrıyı azaltabilir. Ancak kök kısmı (nidus) yerinde kaldığı için büyük olasılıkla yeniden oluşur. Bu nedenle nasır bandı geçici bir çözümdür, kesin tedavi değildir.
Nasır İçin Hangi Doktora Gidilmeli?
Bu hastalıkla ilgilenen tek bir branş yoktur. Tecrübeli bir aile hekimi, dermatolog, genel cerrah, plastik cerrah veya ortopedi uzmanı nasır tedavisini gerçekleştirebilir. Burada önemli olan doktorun deneyimi ve kliniğin donanımıdır.
Nasır Tedavisi Nasıl Yapılır?
Tedavinin amacı, sertleşmiş deri dokusunun, özellikle kök kısmının (nidus) tamamen uzaklaştırılmasıdır. Yalnızca yüzeyin alınması geçici bir rahatlama sağlar, kalıcı tedavi değildir.
En Etkili Nasır Tedavi Yöntemi
Genel olarak en başarılı ve kalıcı sonuç veren yöntem radyo frekans tedavisidir. Ancak hangi yöntemin uygun olduğu, nasırın derinliği, büyüklüğü, sayısı ve bulunduğu bölgeye göre muayene sonrası belirlenir. Bazı nasırlarda ponza taşı veya kimyasal yumuşatıcılar yeterli olurken, bazı durumlarda cerrahi işlem gerekebilir. Önemli olan kök kısmının tamamen çıkarılmasıdır.
Tedavi Sonrası İyileşme Süreci
İyileşme süresi genellikle iki ila sekiz hafta arasında değişir. Bu süre nasırın derinliğine, sayısına ve uygulanan yönteme bağlıdır. Hastalar çoğunlukla üçüncü veya dördüncü gün işine dönebilir. Hafif ağrı hissedilmesi normaldir.
Tedavi Sonrası Pansuman ve Krem Kullanımı
İşlemden sonra doktorun önerisine göre antibiyotikli krem, ağrı kesici veya pansuman yapılabilir. Kullanılacak ilaç ve süresi, yapılan işlemin türüne göre değişir.
Tedavi Sonrası Ayakkabı Kullanımı
İşlem sonrasında pansuman ve basınca bağlı ağrı nedeniyle bir veya iki hafta kapalı ayakkabı giymemek gerekebilir. Bu dönemde terlik veya yumuşak tabanlı ayakkabılar tercih edilmelidir.
Tedavi Sonrası Tekrarlama ve Korunma
Oluşum nedeni ortadan kaldırılmazsa, tekrarlama olasılığı yüksektir. Tekrarı önlemek için şu önerilere dikkat edilmelidir:
- Günlük ayakkabı değiştirilmeli.
- Ayakkabı ne dar ne de bol olmalı.
- Sert tabanlı ayakkabılardan kaçınılmalı.
- Basınca maruz kalan bölgelere silikon yastık yerleştirilmeli.
Evde Nasır Tedavisi
Evde yapılan uygulamalar geçici rahatlama sağlar. Ponza taşı, törpü veya elektrikli törpüyle nasırın yüzeyinden birkaç milimetrelik tabaka alındığında basınç azalır ve ağrı hafifler. Ancak kök kısmı çıkarılamadığı için bir süre sonra nasır yeniden oluşur. Yine de 5–10 dakikalık bir uygulamayla birkaç aylık rahatlama sağlamak mümkündür.
Nasır Tedavi Ücretleri
Tedavi ücreti; nasırın sayısına, büyüklüğüne, derinliğine, uygulanacak yönteme ve kliniğin ücret politikasına göre değişir. Genellikle muayene sonrası net fiyat belirlenir ve hasta isterse aynı seansta tedavi yapılabilir.
Referanslar
- Çayırlı, M., Ekinci, Ş., & Karakaş, D. Ö. (2013). Ayağın askerlik süresince sık görülen ve iş gücü kaybına yol açan dermatolojik hastalıkları. TAF Prev Med Bull, 12(5), 609-4. https://www.researchgate.net/profile/Safak-Ekinci-2/publication/287088446_Dermatologic_Diseases_of_Foot_that_are_Commonly_Seen_in_Military_Service_and_Leading_Loss_of_Working_Power/links/57e8224708aed7fe466bd048/Dermatologic-Diseases-of-Foot-that-are-Commonly-Seen-in-Military-Service-and-Leading-Loss-of-Working-Power.pdf
