Milia Nedir, Milialar Nasıl Geçer?

Türkçe bir karşılığı bulunmayan milia, Latince adıyla anılmaktadır. İnternette yaygın olarak “göz çevresinde yağ kisti” şeklinde tanımlansa da, aslında yağ kistiyle hiçbir ilgisi olmayan bir durumdur. Milia, derinin katmanları arasında oluşan keratin birikimidir. Bu nedenle yapısı yağ kistine göre daha serttir ve yağ gibi akışkan değildir.

Milia, göz altında yağ bezesi ve yağ kisti olarak bilinir. Asıl sebebi ve tedavisi anlatılmaktadır.

“Milium” kelimesi tek bir oluşumu ifade ederken, bir kişide birden fazla bulunduğunda “milia” olarak adlandırılır.

Milia Çeşitleri Nelerdir?

Hasta açısından farkı hissedilmeyen bu tipler, primer ve sekonder olarak sınıflandırılır. Primer milia, yağ salgısı yapan bezlerin yakınında oluşur. Sekonder milia ise ter bezlerinin çevresinden kaynaklanır. Her iki tipin de görünümü, belirtileri ve tedavisi aynıdır. Bu nedenle pratikte bu ayrımın bir önemi yoktur.

Milialar Neden Olur?

Milia’nın kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Derinin alt tabakalarındaki hücreler, normalde yüzeye ilerleyip dökülmesi gerekirken, bazı durumlarda deri altında birikerek keratin katlantısı oluşturur. Bazı ailelerde daha sık görülmesi, genetik yatkınlığın rol oynayabileceğini düşündürmektedir.

Bilimsel olarak kanıtlanmamış olsa da internette sıkça dile getirilen bazı nedenler şunlardır: fazla yağlı ve dengesiz beslenme, uzun süre güneşlenme veya sıcak ağda uygulamaları, lazer tedavileri, fazla kafeinli gıda tüketimi ve kortizonlu kremlerin uzun süreli kullanımı.

Milia her yaşta ve her cinsiyette görülebilir. Yenidoğan bebeklerde olabileceği gibi ileri yaşlarda da ortaya çıkabilir. Kadınlarda erkeklere göre biraz daha sık görülür. Genetik yatkınlığı olan kişilerde rastlanma olasılığı daha yüksektir. En sık görüldüğü yaş aralığı 25–40 yaş arasıdır.

Milia, derinin üst tabakaları arasında oluşan 1–3 mm çapında, sarı-beyaz renkli, sert ve boncuk şeklinde yapılardır. Vücudun her yerinde görülebilse de en sık yüz bölgesinde, özellikle de göz çevresinde oluşur. Teşhis, dermatolojik muayene ile kolaylıkla konur. Ultrason, tahlil veya benzeri ek testlere gerek yoktur.

Milia bazen ksantelazma, siringoma veya molluskum kontagiozum ile karıştırılabilir. Ksantelazma yağ birikintisidir, siringoma iyi huylu bir deri tümörüdür, molluskum ise içi sıvı dolu ve bulaşıcı bir lezyondur. Bu nedenle milia ile karıştırılmamalıdır.

Milia Tedavisi Nasıl Yapılır?

Milia’nın tek tedavi yöntemi, deri altındaki yapının çıkarılmasıdır. Evde uygulanacak serum, solüsyon veya krem tedavileri etkisizdir. En doğru yaklaşım, bu konuda deneyimli bir dermatoloji uzmanı tarafından radyo frekans tedavisi ile milianın çıkarılmasıdır. Bu yöntemle milia saniyeler içinde kalıcı olarak yok edilir.

Tedavi oldukça basittir. Uygun dalga boyunda ve doğru dozda radyo frekans uygulandığında milia saniyeler içinde buharlaştırılır. Deneyimli ellerde yapılan işlem sonrasında fark edilir bir iz kalmaz. Radyo dalgaları, milianın üzerindeki deriyi kontrollü şekilde buharlaştırır ve sert yapı dışarı çıkar. Lazer tedavisiyle de alınabilir, ancak lazer ışığının derinlik kontrolü daha zor olduğu için hafif yüzeysel izler kalabilir. Plazma enerjisi ve kriyoterapi (dondurma tedavisi) de kullanılabilir, ancak radyo frekansa göre daha az etkilidir.

Milia, bazen siyah nokta (komedon) ile karıştırılır. Ancak siyah noktaların aksine milia, deri altında kapalı bir yapıdır ve dışarı çıkabileceği bir delik yoktur. Bu nedenle evde sıkmaya veya bastırmaya çalışmak enfeksiyon riskine yol açar ve istenmeyen izler bırakabilir. Evde milia tedavisi kesinlikle önerilmez.

Milia’yı eritip yok edecek herhangi bir krem yoktur. Derinin üst tabakasını aşarak keratin yapıyı çözebilen bir krem geliştirmek mümkün değildir. Bu tür ürünlerle ilgili iddialar bilimsel temele dayanmamakta ve çoğu zaman ticari amaç taşımaktadır.

Tedavi sonrası özel bir pansuman gerekmez. İşlem steril koşullarda yapıldıysa, ardından koruyucu bir krem sürülmesi yeterlidir. Evde kullanılmak üzere genellikle Kutalin Krem, Bepanthen Plus veya benzeri mikrop öldürücü ve iyileşmeyi hızlandırıcı kremler önerilir. Antibiyotik kullanımı genellikle gerekli değildir.

Milia bulaşıcı değildir. Kişiden kişiye veya kişinin kendi vücudunda başka bir bölgeye yayılmaz. Zamanla yeni miliaların oluşması bulaşma anlamına gelmez; bu durum tamamen cilt yapısı ve genetik yatkınlıkla ilgilidir.

Tedavi ücreti, miliaların sayısına, büyüklüğüne ve yaygınlığına göre değişir. Net ücret, dermatoloji uzmanı tarafından yapılacak ayrıntılı muayene sonrasında belirlenir.

Referanslar

  1. Yasak, R., Akyol, M., Özçelik, S., Hayta, S. B., & Göze, F. (2014). Seboreik keratozun dermatoskopik görüntüleri ile histopatolojik alt tipleri arasında korelasyon. Cumhuriyet Medical Journal36(2), 157-166. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/48106